Londra’da Sultan Aziz Sergisi

05-07-2016



Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği (UKSD) tarafından Başbakanlık Tanıtma Fonu’nun maddi katkılarıyla 2016 yılı içinde Viyana, Paris ve Londra şehirlerinde düzenlenmesi planlanan “Sultan Abdülaziz Eskizleri Sergisi” etkinliklerinin üçüncü safhası,  18-31 Mayıs 2016 tarihlerinde Londra’da gerçekleştirildi.

Osmanlı padişahı Sultan Abdülaziz’in eskizleri ve bu eskizler temel alınarak oluşturulduğu düşünülen yağlı boya tabloların yer aldığı serginin açılış merasimi, 18 Mayıs Çarşamba günü saat 18.30’de Yunus Emre Enstitüsü Londra Türk Kültür Merkezi’nde düzenlendi.

Açılış merasimine, Türkiye Cumhuriyetinin Birleşik Krallık nezdinde Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç, Türkiye Cumhuriyeti Londra Başkonsolosu Emirhan Yorulmazlar ile diplomatik misyon görevlileri, Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Hilmi Baş, Yunus Emre Enstitüsü Başkan Vekili Prof. Dr. Şeref Ateş, Londra Yunus Emre Türk Kültür Merkezi Müdürü Mehmet Karakuş, sergi küratörü Mehmet Lürfi Şen, UKSD Yönetim Kurulu üyeleri Mevlâna İdris Zengin ile Selman Gemuhluoğlu, proje koordinatörü Kâmil Engin, İngiltere’de yaşayan Osmanlı hanedanı mensuplarından Ömer Abdülmecid Osmanoğlu ile Sultan Abdülmecid’ın kızı Mediha Sultan’ın torunlarından Mediha Sami, mütercim Mevlut Ceylan, Anadolu Ajansı muhabiri Hilal Uştuk, İstanbul Üniversitesi öğretim görevlileri Derya Baş ve Hilal Kazan, Londra’da bulunan çeşitli üniversitelerden öğrenciler, Londra’da mukim Türk vatandaşları ve İngiliz sanatseverleri katıldı.

Açılış merasiminde UKSD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Hilmi Baş, Yunus Emre Enstitüsü Başkan Vekili Prof. Dr. Şeref Ateş ve Büyükelçi Abdurrahman Bilgiç tarafından selâmlama konuşmaları yapıldı.
 

Türkiye Cumhuriyeti’nin Birleşik Krallık nezdinde Büyükelçisi Sayın Abdurrahman Bilgiç, Londra’dan önce Paris ve Viyana’da açılan serginin, her iki şehirde de ziyaretçilerin övgüsüyle karşılaştığını söyledi.


Bilgiç, Osmanlı İmparatorluğunun altı asırdan uzun süre farklı sanat dallarında kıymetli eserlerin ortaya çıkmasına imkân sağladığını ifade ederek, “İmparatorluğun pâyitahtı İstanbul, sadece yönetim ve siyasetin değil, aynı zamanda sanat ve kültürün de merkezi olmuştur. Saray mektebi Enderunda, öğrencilere edebiyat, siyaset, idare, dil bilimleri, İslâmî bilimler, matematik, coğrafya, mantık, spor ve protokol derslerinin yanı sıra yüksek standartlarda sanat eğitimi verilmiştir. Keza kültür ve sanat, şehzadelerin eğitiminde önemli bir yere sahiptir. Osmanlı idareci sınıfının bu yaklaşımı çerçevesinde birçok Osmanlı hakanı ve hanedan mensubu, resim, müzik ve edebiyat gibi sanat dallarında iz bırakan eserler vermiştir” diye konuştu. Sultan Abdülaziz’in çok yetenekli bir ahşap oyma uzmanı olduğunu kaydeden Bilgiç, padişahın Dolmabahçe Sarayı Müzesinde teşhir edilen ahşap yatağını da kendi elleriyle işlediğini aktardı. Büyükelçi Bilgiç, Beylerbeyi ve Çırağan Saraylarında da Sultan Abdülaziz’in sanatsal dokunuşlarının görülebileceğini belirterek, “Bugün burada, yaklaşık yüz elli yıl önce, 1867’de ziyaret ettiği Londra’da Sultan Abdülaziz’in bazı çizimlerini görecek ve bazı bestelerini dinleyecek olmanın onurunu yaşıyoruz. Abdülaziz’in sanatkâr bakış açısının ve çok yönlü şahsiyetinin, bu sergi sayesinde bugün Londra’yı yeniden ziyaret ettiğine inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

Büyükelçi Abdurrahman Bilgiç’in konuşmasının ardından, Yunus Emre Enstitüsü Başkan Vekili Prof. Dr. Şeref Ateş, farklı dil ve kültürlerden milletlerin birbirlerini tanımalarına vesile olan kültürel organizasyonların öneminden bahsederek, “Bugün burada, Türk tarihinden bir kesit olarak, dönemin etkili bir dili olan resim sanatı ile Sultan Abdülaziz’in, yerelle evrenseli nasıl birleştirmek istediğini göreceğiz. Keskin bir zekâya ve estetik bir bakış açısına sahip olan Sultan Abdülaziz’in elleriyle çizdiği eskizlerden oluşan eserlerle, yönetici elitlerin yalnızca hakikatin bekçisi olmaları gerektiğini, kendi ülkesinin bilim, sanat ve tarihini bilmenin yanında çağdaş dünyanın da kültürel değerlerine vâkıf olmanın insanlığa nasıl katkı sağladığını bir anlamda görmüş olacağız.” dedi.

Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği (UKSD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Hilmi Baş ise, yaptığı konuşmada, serginin ilk kez 2013 yılında İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı Galerisinde açıldığını söyleyerek, “Sultan Abdülaziz’in saray ressamı Stanislaw Chlebowski’nin ülkesine dönerken, padişahın kendisine hediye ettiği bir albüme ulaştık. Bu albümde Sultanın eskizleri var. Şu anda Polonya’da Krakow Ulusal Müzesinde sergileniyor bu albüm. Buradan yola çıkarak bir sergi düzenlenmesinin anlamlı olacağına karar verdik.” diye konuştu.


Mustafa Hilmi Baş, serginin bir sonucu olması gerektiğini kaydederek, “Eskizlere dayalı çizilen anonim tablolar, muhtemelen saraydaki ressamlar tarafından çizilmiş. Bu eskizlere dayalı yapılan başka tablolar da olabilir. Bu sergi, bir Osmanlı padişahının resme olan ilgisine ve sanatkâr yönüne dikkat çeken bir sergi. Ama profesyonel sanat tarihçileri bu konuyu derinleştirip yeni araştırmalar yapabilirler. Bizim de arzumuz bu. Böylece akademik birtakım neticileri olabilir. Bu konu üzerinde akademik çalışmalar, yüksek lisans ve doktora tezleri hazırlanabilir.” ifadelerini kullandı.

Açılış konuşmalarının ardından program kapsamında yer alan musiki icrasına geçildi. Programa Türkiye’den iştirak eden profesyonel müzisyenler Aslıhan Eruzun Özer,  Özer Özel ve Kemal Karaöz tarafından Sultan Abdülaziz’in Türk müziği formunda bestelediği eserlerden örnekler icra edildi. Musiki icrası konuklar ve ziyaretçiler tarafından ilgiyle takip edildi.
 

Musiki icrasını müteakip, salonda bulunan dijital ekrandan ziyaretçilere sergi ile ilgili bilgiler sunan mapping video uygulaması yayınlandı.

Gecenin sonunda Büyükelçi Abdurrahman Bilgiç, organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti ve sergi ziyaretçi defterine düşüncelerini yazdı. Açılış merasiminin sonunda ziyaretçilere İngilizce-Türkçe dillerinde hazırlanan sergi katalogu hediye edildi.

31 Mayıs 2016 gününe dek ziyarete açık kalan serginin sona ermesiyle, Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği tarafındanan planlanan ve ilk safhası 16-30 Mart’ta Viyana’da, ikinci safhası 26 Nisan-7 Mayıs’te Paris’te tertip edilen üç aşamalı sergi dizisi de tamamlanmış oldu.